GÜNEŞ ENERJİSİ SEKTÖRÜNDEKİ SIKINTILAR NELERDİR?

admin
GÜNEŞ ENERJİSİ SEKTÖRÜNDEKİ SIKINTILAR NELERDİR? için yorumlar kapalı

Güneş Enerjisi sektörü, birçok avantajına rağmen çeşitli sıkıntılarla karşı karşıyadır. Bu sıkıntılar şunlardır:

  1. Yüksek Başlangıç Maliyetleri: Her ne kadar güneş paneli maliyetleri aşağı düşse de diğer malzemelerin (çelik konstrüksiyon, kablo, nakliye, arazi fiyatları, işçilik vs) Güneş enerjisi sistemlerinin kurulum maliyetlerini yukarıya çıkartmaktadır.
  2. Finansman Zorlukları: Güneş Enerjisi yatırımlarına KOSGEB ve/veya TKDK dan alınabilecek mali desteklerin süreçleri uzun sürmektedir. Bu süreçler bazen 8-10 ay sürmektedir. Bankalar ve yatırımcılar, bazı Güneş Enerjisi projelerin riskli olduğunu düşündüklerinde finansman sağlamaktan kaçınmaktadırlar. Bu projeler için istenen teminatlar yatırımcıları zora sokmaktadır. Sunpower firması olarak bu mali destekler konusunda yardımcı olmaktadır.
  3. Regülasyon ve İzin Süreçleri: Lisanssız elektrik üretimi yapacakların Güneş Enerjisi projeleri için gerekli izinlerin alınması ve düzenleyici süreçlerin tamamlanması bazen 6 ay sürmektedir. Bu zaman alıcı ve karmaşık olabilir. Bu durum, projelerin hayata geçirilmesini geciktirmektedir. Bir proje için bu ay başvuru yapılıyor ise bunun sonucu ancak bir sonraki ay yayınlanmaktadır. Sadece bu aşamada bile 2 ay beklemek gereklidir. Daha sonra 2-4 ay bekleme süresini ön görmek gerekmektedir.

Lisanslı projelerde bu bekleyiş en az 2 ila 4 yıl arasında değişmektedir.

  1. Teknolojik Gelişmeler: Güneş Enerjisi teknolojileri hızla gelişmektedir. Ancak, bu gelişmelerin takip edilmemesi, eski teknolojilerin kullanılmasına ve verim kaybına yol açabilir. Örneğin, 2021 yılnda 450W paneller kullanılırken 2023 yılında 550Wp paneller, 2024 yılında ise 700Wp paneller kullanılmaktadır.
  2. Enerji Depolama Sorunları: Güneş enerjisi, güneş ışığının mevcut olduğu zamanlarda üretim yapar. Enerji depolama sistemlerinin yetersizliği, güneş enerjisinin sürekli ve güvenilir bir enerji kaynağı olmasını zorlaştırır. Ülkemizde depolama sistemleri henüz 2023 yılında tesis edilmeye başlanmıştır.Lityum akülerin yatırım maliyetleri yüksek kalmaktadır.Depolama sistemlerinde “yangın riski” hala çözülememiş bir problemdir.
  3. Arazi Kullanımı: Güneş enerjisi santralleri için geniş arazilere ihtiyaç duyulması, tarım arazileri veya doğal alanların kullanımını etkileyebilir. Bu durum, çevresel ve sosyal sorunlara yol açabilir. Tarım dışı alanlara (marjinal) sahalara kurulması istenen güneş enerjisi tesisleri, bu atıl vaziyetteki sahaların mali değerini anormal ölçüde arttırmışıtr. Bu araziler tarım arazilerinden bile pahalıya satılır hale gelmiştir. Ön izinleri alınmayan sahaların satın alınmaması gerekmektedir.
  4. Eğitim ve Bilinç Eksikliği: Güneş enerjisi sistemlerini kuracak, planlayacak bir çok firma olsada bunların tecrübeleri çok yetersizdir. 2-3 yıllık firmalar kapasitelerinin çok üzerinde işleri taşeronlara onlarda bir alt taşeronlara işleri yaptırmaktadır. Yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan uygulamacıların saha performansları çok düşüktür. 2024 yılında Güneş enerjisi tesislerinde aylık 30.000 TL ye vasıfsız elemanlar çalıştırılmaktadır. Bu elemanlar ise sahayı bitirmeden kaçıp gitmektedir.
  5. Sık sık değişen yönetmelikler ve tarifeler: 2013 yılında çıkan yasa ve yönetmelikler 2024 yılına kadar defalarca ve sıkça değiştirilmesi yatırımcıları olumsuz etkilemiştir. Örneğin; Lisanssız elektrik üreticileri dağıtım bedellerini 2014 yılında 1,63 kr/kwh, 2017 yılında  2,56 kr/kwh,  2020 yılında  5,56 kr/kwh ,  01.2022 yılında  28,76 kr/kwh  arttırılmış bu bedel 2023 yılında ise 66,8 kr/kWh ve 2024 yılında ise 117,16 kr/kWh olmuştur.

Yukarıda belirtilen hususlar , güneş enerjisi sektörünün büyümesini ve gelişmesini olumsuz etkilemektedir. Yerli ve milli elektriğimizin üretilmesi için daha tutarlı ve teşvik edici çözümler üretilmelidir.

(Anahtar kelimeler: Güneş enerjisi, güneş paneli,finansman, teknoloji, enerji,eğitim, yönetmelik)